Bir şey değil Madonna…

İkonlarımızdan Madonna bizlere teşekkür etmiş.

Kendisine ‘bir şey değil’ diyor, başarılarının devamını diliyoruz.

Siz hiç aptal gay gördünüz mü?

Görmediniz. Olmaz arkadaşlar, aramayın, bulamazsınız. Çünkü gay’ler her zaman, Türkiye’de yetiştirilmekteyseler, gözlerini açık, akıllarını işler tutmak zorundadırlar. İşleyen demir ışıldar, Türkiye’deki gay’ler hayatta kalmak için işlemek zorundadır.

Sözüm tabi ki ailesi ve arkadaş çevresi tarafından kabul edilen, erkenden “out” olup hayatını yaşayanları çok ilgilendirmiyor. Zira onlar kendilerini sadece toplumsal ortamlarda sınırlamak zorundalar- ki bu bile söylediğim zenginleşme noktasında işe yarayabilir!-. Bizim derdimiz, ya da zekâsını sürekli işler tutanlar dediğimiz insanlar, ailesi ve arkadaş çevresi tarafından bilinmeyen gay’ler.

Gay olduğunuzu anladığınız yaştan itibaren sürekli bir saklama durumu içerisine girersiniz. Plajda baktığınız insan kitlesini, girdiğiniz porno siteleri, aşık olduğunuz adamları, bir filmde en sevdiğiniz sahneyi hep saklarsınız. Plajda kızlara bakıyor gibi yaparsınız, porno sitelere girmiyor gibi yaparsınız, kızlara aşık olmuş gibi yaparsınız ve hatta onlarla çıkarsınız da, filmlerde de kahramanın kızla romantik romantik öpüştüğü sahneyi değil de, kötü adamları dövdüğü sahneleri sevdiğinizi açıklarsınız. Sürekli yalan söylersiniz, sürekli “miş gibi” yaparsınız. Anlarlarsa işiniz biter, aileniz sizi dışlar, ilkokulda sizinle dalga geçenler haklı duruma geçer. Saklarsınız, kaçırırsınız, hiçbir ayrıntıyı atlamamayı iyice öğrenirsiniz.

Bu insanlar, ne eğitimi alırlarsa alsınlar, genel olarak çok zeki insanlar haline gelirler. Ayrıntılara ilgili olurlar, yalan söyleme konusunda uzmanlık kazanırlar (ki bu noktada Cem Yılmaz’a teşekkürlerimi borç bilirim: Bakınız 2008 Gösterisinde Kadınlar Neden Daha İyi Yalan Söyler? Bölümü) Gay’ler bir yandan erkek kesip, bir yandan kız sevgililerine canım cicim çekmiş adamlardır, on işi bir arada yapabilirler. Futbol, içindeki tüm seksi erkeklere rağmen, onlar için bu yüzden sıkıcıdır. (Futbolun aslında çok karmaşık bir şey olduğunun öne sürülmesi straight erkeklerin aşağılık komplekslerinin bir ürünüdür.) Gay’ler aslında yerlerinde duramaz, dursalar da mutlaka bir şeyler düşünürler, karşıdan gelen üç erkeğe şöyle bir bakıp hemen kaçının gay olduğunu anlayabilir, hangisinin ne eksiği olduğunu belirleyebilir ve vücut çalışırlarken neye önem vermeleri gerektiğine şıp diye karar verebilirler.

Ve elbette gay’ler genelde çok başarılı olurlar. Hatta istemeseler de başarılı olurlar. Hayatı çok fazla insandan daha iyi tanırlar, her türlü yetenekleri gelişmiştir. İnsanı ikna etmeyi, insanların içindeki cevheri bulmayı, onları gaza getirmeyi, analiz etmeyi, dediklerini önceden tahmin etmeyi çok iyi bilirler. Sosyal ilişkileri çok gelişmiştir, çünkü hem erkeği hem kadını çok iyi tanırlar. Sonuç olarak, evet sevgili okuyucular, gay’ler harikadır ve genelde ortamın en başarılısıdır.

O nedenle, Hakkımızda kısmına iyi bakın. Gay’lere de tek kişi olarak asla bakmayın. Onlar tek başlarınayken tek bir insandan daha fazladır. Aklınızda bulunsun.