Gay Ivy League Türkiye

Amerika’daki üniversitelerde bir Ivy League efsanesi vardır. Aslında bir spor birliği olarak kurulan bu grup, ABD’deki en elit 8 özel okulu kapsar. Bu okullar tüm dünya tarafından tanınırlar. Girmek çok zordur. Girsen ödemesi zordur. Kolay değildir  yani bu okullar, ama mezun olanlara genelde kapılar teker teker açılır, bu insanlar fazla zorlanmazlar. Yıllar içerisinde Ivy League akademik mükemmellik anlamına gelir olmuştur, baya da cool’dur hani. Bu liste değişmez, eklemeler çıkarmalar söz konusu değildir. Gelenek sonuçta.

Türkiye’de buna benzer bir gruplaşma resmi olarak yoktur. Genelde bu gruplaşma insanların kafasında ya da bu okulların adını duyduklarında yüzlerinde oluşan ifadede yaşıyor diyebiliriz. Yani insanlar, üniversiteler hakkında ortalama bir bilgiye sahiplerse, Boğaziçi, ODTÜ, Galatasaray, Sabancı ve Koç Üniversiteleri için bu gruplaşma vardır denebilir. Bu okullardan birine gidiyorsanız çok büyük ihtimalle iş bulursunuz, bu okullardan birinin öğrencisiyim dediğinizde etraftakiler “Vaaay” falan derler.  Hepsi bu.

Amerika’da böyle güzel bir tanımlama varken, Türkiye’de de az çok bunu yaşarken Türkiye’deki gay dünyasına bunu taşımayı bir ödev biliyor, açıklıyorum. Gay Ivy League Türkiye 3 okuldan oluşur sevgili okuyucular: Galatasaray, Boğaziçi ve Bilgi. Aralarında bir sıralama yapmamız gerekirse, lütfen, bir önce cümledeki sıralamayı aklınızda tutunuz. ODTÜ, Koç ve Sabancı’nın asil listeden gay listeye alınmamış olmasının nedenleri şöyledir:  ODTÜ’de erkeklerin saçları çok uzun, Koç ve Sabancı ise hayattan çok kopuk olacak kadar şehre uzaktır. Gay yaşamı şehrin göbeğinde yer alır, şehre seni uzaklaştıracak kadar saçların uzunsa veya sürekli shuttle bekliyorsan, listede yoksun arkadaşım. Gelelim Gay Ivy League Türkiye üyelerine.

Galatasaray Üniversitesi

Türkiye’nin en gay-friendly okulundan bahsetmekteyiz. Gay’lerin açıkça ve rahatça“Ben gay’im” diyebildikleri bu eğitim yuvası, elitizm takıntısı, fazlasıyla kibar ve saygılı olan Fransızca eğitimi ve öğrenciden yapabileceğinin fazlasını beklemesiyle ünlüdür. Hocalar öğrencilere “siz” diye hitap ederler. Bu okulun gay’leri, sonuçta bir GSÜ öğrencisidir: Öyle herkesle iletişime geçmezler, herkesle konuşmazlar, yolda gördüklerinin suratlarına genelde bakmazlar. Ama bir kere kafayı size takarlarsa, azıcık korkun. Çünkü size Baudelaire’den şiirler okuyacak, Fransız Chanson’ları söyleyecek, şarabın iyisinden anlayıp sizi kendine hayran bırakacaktır. Gay hocalarından taktik aldıkları söylenen bu öğrencilerin tek kötü özellikleri kendi aralarında bolca Fransızca kelime kullanarak konuşmaları ve sürekli Avrupa Tatillerinden bahsetmeleridir.

Boğaziçi Üniversitesi

Türkiye’nin en zekilerinin toplandığı bu güzide okulumuz bir Türkiye fotoğrafıdır. İstanbul’daki kolejlerde deli gibi çalışıp, sosyalleşip bir de harika ÖSS puanları alanlarla, günde beş vakit namazın kılındığı dershanelerden gelen sevimli öğrenciler bir arada bulunur. O nedenle, her türlü gay’i barındırır sevgili Boğaziçi. Kırsal gay’leri onlar şehir yaşamına ayak uydurana kadar, yani bir gym’e yazılıp saçlarını düzgün kestirene, güzel(pahalı demiyorum, güzel) tshirt ve kazaklar alana kadar, kategorinin dışında bırakıyorum. Boğaziçi’yi sıralamanın ikinci sırasında yerleştiren gay topluluğu Amerikan tarzı gay’leridir. Spor dediğin onlardan sorulur, trend dediğin onlardan sorulur, ABD’deki en gay okullar(bknz. Brown Üniversitesi) onlardan sorulur, en iyi yabancı diziler onlardan sorulur. Boğaziçili gay’ler güzel sweatlerinin altında o sportif vücutlarını ustaca saklarlar, Lady Gaga şarkılarının tüm sözlerini anlayarak(Çünkü İngilizceleri çok iyidir) dans edecekleri zaman dans pistine çıkıp en iyi dirtydancing figürlerini sergilerler. Boğaziçili gay’ler iyidir, hoştur, ah bir de kırsal kanatları olmasa.

Bilgi Üniversitesi

Bu okulumuzdaki gay’ler iki nedenle listeye girebilmiştirler: Şehrin göbeğinin dört bir yanına savrulmuş harika kampüsleri ve sanat bölümleri. Bilgi Üniversitesi öğrencisini şehre mahkûm etmektedir. Bu nedenle Bilgi gay’leri şehrin her türlü sanat aktivitesine oldukça yakındır. Hafif ders programı sayesinde öğrencileri yakın oldukları bu sanatsal aktivitelerin pek çoğuna katılabilir, sanat camiasının %60’ını oluşturan diğer gay’lerle sosyalleşebilirler. Sanata olan sadakati Bilgi’nin bununla sınırlı kalmaz. Sanat bölümleri pek çok sanatsever gay’i barındırır, onlara çok iyi bir eğitim verir ve kendilerini ortama salar. Modadan anlayan, hiçbir partiyi kaçırmayan, öğrenebilirlerse iyi İngilizce konuşan gay’ler okullarını bu listeye gururla taşırlar. Bilgi gay’leri iyi görünümlüdürler, sanat ve partiden anlarlar, eh bu da onlara yeter.

Bu sınırlama sizi yanıltmasın, ama sadece yönlendirsin arkadaşlar. Bu okullara gitmemiş gay’ler de harika insanlar olabilirler veya bu okullara gidip saydığımız özellikte olmayanlar olabilir. Ufak bir gözlem yapıp, sizleri bu okullara davet ediyorum. Aklınızda bulunsun.